Günümüzde televizyon, çocuklarımızın en çok tercih ettiği iletişim ve eğlence araçlarından biridir. Rengarenk, sürekli değişen görüntüler ve sesler örüntüsü sunan bu “sihirli kutu” kimi zaman çocuklarımızın hayatında oyun vaktinden bile daha fazla zaman almakta.
Elbette, çocukların televizyon izleme alışkanlıkları ailelerin günlük alışkanlıkları ve seçimleriyle doğrudan ilişkili. Bos zamanlarını televizyon izleyerek geçiren ailelerin çocukları bos zamanlarında farklı aktiviteler ile ilgilenen ailelerin çocuklarına göre daha uzun saatler televizyon izlemekte. Bunun yani sıra, çalışma hayati, ev isleri, kalabalık aile ortamı, hastalık gibi farklı nedenlerle çocuklarına zaman ayıramayan anne-babaların, televizyonu çocuklar için “oyalayıcı” veya “çocuk bakıcı” bir araç olarak kullanmaları yine çocukların televizyon karşısında geçirdikleri zamanı arttırmakta.
Bu nedenle, anne-babaların televizyon yayınlarının içeriği ve süreleri konusunda sınırlamalar getirmeleri çok önemlidir. Araştırmalar, gün içinde devamlı olarak (ara vermeden) televizyon izlemek yerine, yarım saatlik süreyi aşılmaması gerektiğini vurgulamışlar, bu sürenin uzamasının öğrenmeyi olumsuz etkilediğini ortaya koymuşlardır. Anne-babanın çocuğun izlediği programa hakim olması, içerik hakkında çocuğa sorular yöneltmesi ve yorumlar yapması, çocuğun gerçek ve fanteziyi ayırt etmesi kadar izlediklerini anlamlandırması açısından son derece önemlidir.
Kaynak
PSİ